Karne günü sevilmez mi?
Kuş gibi uçarak okula gittim
Öğretmen gelmeden sırama geçtim
Karnelerin en güzeli bugün benim
Karne günü sevilmez mi?
85 gün gidip geldik, hem öğrendik hem eğlendik
Masallara, hikayelere çok güldük
Karne günü sevilmez mi?
Ödevlerimi ilk akşamdan yaptım
Gün doğmadan evden çıktım
Şükür bu güne de kavuştum
Karne günü sevilmez mi?
Bugün bizim gibi pek çok aile için heyecanlı olduğu kadar anlamlı da bir gün.
İlkokul birinci sınıf öğrencisi olan evladım geçtiğimiz gün düzenlenen okuma bayramının ardından bugün de ilk karnesini alacak.
Yukarıdaki kısa şiiri okurken gözlerine yansıyan heyecan ve mutluluğu görebilmek bir baba olarak gerçekten mutluluk verici.
İlk karne aldığım günü tam olarak şu an hatırlayamasam da karne günleri her zaman benim için heyecan verici olmuştu. Hele ki karneye ek olarak aldığım takdirname veya teşekkür belgesi söz konusu ise tatlı bir telaş olur du ki sormayın gitsin. Ama öncesindeki sıkı ve disiplinli çalışma dönemini unutmamak lazım…
Karne verilen günleri bir anlamda şirketlerdeki performans değerlendirme dönemlerine benzetiyorum. Yılda iki kere yaptığımız değerlendirmeler misali.
Zaman zaman koca bir yıl boyunca yaşananları bazen dakikalara sıkıştıran ve “sistemimize göre değerlendirmen bu şekilde mutabıksan formu imzalayalıp görüşmeyi bitirelim” denilen ve bazen Demokles’in Kılıcı misali aklımızdan çıkaramadığımız performans değerlendirmelerini.
Bu sahne kimilerinize tıpkısının aynısını yaşadım dedirtirken kimileriniz ise olur mu öyle şey hiç şeklinde tepkisini dile getirmiş olabilir.
Çalışanlarımızın kurumsal ve durumsal karnelerini sunduğumuz performans dönemlerini bir düşünün. Sürece ne kadar odaklısınız yoksa sadece sonuçlar mı sizin için “önemli”?
Bir anlamda hakedişlerimizin önümüze geleceği ve sarf edilen emeğin sonuçlarının hasat edildiği bu dönemi, karnesini alan bir öğrencinin heyecanı ve mutluluğuna benzer biçimde yaşamak için masanın her iki tarafındakilere neler düşüyor hiç düşündünüz mü?
Karne alan kadar karneyi verenlerin de kendini değerlendirmesi ve “değerlendirilmesi” hususunu da gözden kaçırmamak gerekiyor.
Ortaya çıkan sonuçlar değerlerimizi, insana ve işe dair bakış açımızı, süreçlerimizi, doğan katma değeri ve sürdürülebilirliğe dair neler yapabildiğimizi ne kadar etkiliyor?
Karneler her ne kadar sonucu yansıtıyor gibi görülse bile süreç dahilindeki mola ve değerlendirme anları olmaktan öteye geçmemeli.
Bugün karne heyecanı yaşayan küçük büyük herkesin mutluluğunu paylaşıyor, keyifli ve iyi bir sömestr tatili geçirmelerini diliyorum.🍀🤗🎉