Pazartesi - Cuma 09:00 - 19:00 +90 532 441 51 81 merhaba@aurakariyer.com.tr
Pazartesi - Cuma 09:00 - 19:00 +90 532 441 51 81 merhaba@aurakariyer.com.tr

şiddet

Gelin bugün söylemimizde yeni bir başlangıç yapalım ve birbirimize “şiddeti” tavsiye etmekten vazgeçelim? Bunu nasıl mı başarabiliriz?

Sevdiğimiz, beğendiğimiz bir anlamda referans olmak istediğimiz herhangi bir şeyi tavsiye etmekten hepimizin hoşlandığını söyleyebiliriz.

Belki bir kitabı belki bir yemeği belki de bir işyerini anlatırken üstüne basa basa vurguladığımız bir konuşma kalıbını büyük bir olasılıkla farkında olmadan tekrar tekrar kullanıyoruz: “Şiddetle Tavsiye Ediyorum”, “Şiddetle Öneriyorum”.

Bu konu bazen öyle bir noktaya gelebiliyor ki öneri de bulunmak isterken birdenbire içine düştüğümüz “şiddet” isimli kör kuyunun farkına bile varamayabiliyoruz.

İçinde yaşadığımız sosyal, ekonomik hatta psikolojik koşulların üzerimizde yarattığı stres ve sıkıntı sonucunda, öyle bir an geliyor ki, kendimizi birden bire ortaya nasıl çıktığını düşündüğümüz “şiddet”in tam da merkezin de bulabiliyoruz. Şiddetin hangi boyutta veya ne şekilde tezahür edebileceği ise tam bir muamma diyebiliriz böyle anlarda.

Kesin olan birşey var ki; o da bilinçaltımızdaki kayıtlarda şiddete dair unsurların yer alması, bunların zamanla birikmesi ve kendisini bir şekilde görünür hale getirmesidir.

Davranışlarımıza doğrudan yansımıyor (fiziki şiddet, kırıp-dökme, vandalizm vb.) olsa bile şiddete dair içimize işleyen unsurlar hepimizin söylemine bile o kadar yerleşmiş ki severek, beğenerek, mutlulukla paylaştığımız konularda dahi kendisine yer bulabiliyor.

Son günlerde yeniden dikkatimi çeken bu hususta bir önerim olacak sizlere…

Herhangi bir öneride, tavsiyede bulunurken, referans verirken veya atfederken “şiddetle tavsiye etmek” yerine “önemle tavsiye edelim“, “Israrla önerelim“, “Çok çok tavsiye edelim“.

Düşüncelerimizde, duygularımızda ve bunların yansıması olan davranışlarımızdaki değişikliği başlatmak için bu küçük örnekte olduğu gibi özellikle “iletişimimizde” kendimize bir şans daha verelim. Ne dersiniz?

LinkedIN sayfamızda yorum ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

Murat Babadalı